Bir uçurtma rüzgardan korkmaz. Bilir ki o rüzgar kanatları altına girip onu daha yukarılara çıkaracaktır ve savrula savrula hüküm sürecektir uçsuz göklerde. Ama rüzgar kesilirse umudunu kaybetmişcesine salıverecektir kendisini hayattan boşluğa. RÜZGARIMI ARIYORUM
Pek çok kez bunaldım bu hayattan, sıkıldım yaşamaktan ama hiçbir zaman esintimi kaybetmedim. Rüzgarla büyüdüm, onunla yaşadım ve mezarım üzerinden ondan başkasının geçmesine izin vermem!
Şuan ümitsiz miyim-asla. Olmadım, olamam da zaten.
Kafakağıdında yazılı kaderim benim Ümit'li olmak.
Sıcakladım, bunaldım, kalbim sığmaz oldu bedenime. Bir serinlik arıyorum.Bazıları bunu ölümde bulur bazıları yaşamda.Bense...
RÜZGARIMI ARIYORUM
Güler yüzüm hiç somurtmadı, üzülsem de güldüm, ağlarken bile tebessüm vardı yüzümde. Ölümler beni güldürdü-ki kendi halime bakıp, gücüme bakıp, sağlığıma bakıp güldüm. Be hey Ümit gül kendi haline. Gül utanma gül. Senden güçlüler öldü, senden zenginler, senden mutlular. Ama unutma senden fakirler de öldü, senden acizler, senden mutsuzlar, artık onlar kimsesiz mezar taşları. Ağlanacak halime güldüm.Pişman değilim, bu hayat çok dramatik ama ben sevmem ki dramları. Ondan güldüm. Gülünecek şeyler olmadı mı-olmuştur herhalde. Oldu. Olmalı. Ya olmadıysa... Oldu ya da olmadı, oldu herhalde veya oldu da ben kaçırdım. Kendi halimle meşguldüm. Şimdi mi,gülüyorum tabiî ki. Neden güldüğümü sorma, hani bilinçsizce bakarsın uzaklara da bir tebessüm gelir ya yüzüne- işte öyle bir şey. Mutluyum ya da öyle sanıyorum. Bir amacım var. Gülerken ağlanacak hallerimize ya da gülerken sebepsizce: RÜZGARIMI ARIYORUM
Devamı »Etiketler: Çayyaş Edebiyat, Ümit Yavaş