Çayyaş Edebiyat
30 Mayıs 2014 Cuma
26 Mayıs 2014 Pazartesi
Tut Ellerimden Küçük Kız
gece soğuk
deli yalnızlıklar ve kambersiz düğün
işte sen
parmak uçlarımda gördüğüm
tut ellerimden
şems olmak kolay mı sandın
ya mevlânâ
hazret olmayalım hazer et
ben kendim olayım
sen kendin
işte âhenk
Devamı »Etiketler: Furkan Güleç
13 Mayıs 2014 Salı
YASAĞIN BÜYÜSÜ
Bu kadar mı güzel olur yasağın tadı. Âdem’i
suçlamıyorum artık yasak elmayı yediği için. Yasak diye mi böyle cezbedici
seninle olmak, yoksa ruhumu anladığın, içimi gördüğün ve bana saygı duyduğun
için mi böylesi tutkuyla bağlıyım sana? Seni tarif edecek sözcük bulamayınca
sözcüklerle oynaşarak anlatmayı denedim hislerimi. Bana yasak oluşunu ve
yasağımın tadına doyulmaz hazzını dillendirmek için gecelerce uykusuz kaldım.
Yapılabilecek ne varsa haz veren, sen yanımdaysan
güzeldi. Karşında yemek yemek, konuşurken seni izlemek, gözlerinde boğulup,
dudaklarında kavrulmak, dokunuşlarınla arşa çıkmaktı senli zamanların tarifi. Bir
düştü ve düş bitti.
Sana ait olamamak kadar yakmıyordu canımı bana ait
olamaman. Özgürlüğümün bedelinin seni yitirmek olduğunu bilseydim esaretim bir
ömür sürsün diye kendim için değerli neyim varsa feda edebilirdim. Tek başınalığa
bürünen senli yanımın içinde bulunduğu bu ölüm sessizliği senli benin tarifini
daha da zorlaştırıyor. Seni, senliyken beni ve senle beni tarif edemiyorum.
Sevmenin ayıp ya da günah olmadığına dair büyük inancımdan dolayı seni
sevmekten vazgeçmiyorum. Senin yasakken aşkın olsam da sen halen içimdesin.
Yasağın büyüsü içindeki küçük sevgilini anmasan da anıldığını duyumsa rüzgârda
titreyen yapraklarda.
Devamı »Etiketler: Demet Yener