1 Eylül 2013 Pazar

Merhabâ

  BU UTANÇ BİZİM 1

                                                  BAŞI ÖNDE GEZENLER ŞEHRİ


“Cânıma bir merhabâ sundu ezelden çeşm-i yâr
Öyle mest oldum ki gayrın merhabâsın bilmedim”

   Çanakkale, yeryüzündeki cennetim. Sevindiğim, üzüldüğüm, nefes aldığım, bunca yılımın geçtiği ve kalan ömrümün de geçmesini dilediğim mabedim.
   Çanakkale’ye gelenler bilir; buranın rüzgârına kapılan ayrılamaz, büyülüdür. Hani derler ya “ya huyundan ya suyundan” ne huyundan ne suyundan, rüzgârından. Bir gelen huyunu da kapıyor ama. Özeleştiri yaparsak biz Çanakkaleliler bir konuda sınıfta kaldık. Siz de fark etmişsinizdir; biz yolda yürürken yere bakarız. Para mı arıyoruz bilmem ama karşıdan gelen birini görünce kanlımız geliyormuşcasına başımızı çevirir yahut yere bakıp görmezden geliriz. Hemen hepimizin başına gelen başka bir olay da birine merhaba dediğinizde veya başınız ile selamladığınızda donuk gözlerin çıkmasıdır karşınıza. Bu çok acı bir durumdur. Doksan sene önce vatanın dört bir yanından gelen evlatlarını bağrına basan ve bu devletin temeli olan bu büyülü şehir birbirine selam vermez oldu ne yazık ki.
   Ahmed Paşa’nın bir beyitini getirdi bu durum aklıma: “Cânıma bir merhabâ sundu ezelden çeşm-i yâr/Öyle mest oldum ki gayrın merhabâsın bilmedim”.  Acaba bize de böyle mi oldu? Bir çeşm-i yâra, gül benizliye, bir canlar canının merhabasına kapıldık da birbirimizin merhabasını görmez mi olduk? Evvel Kays iken Leyla’nın uğruna Mecnun mu olduk? Ben hüsn-i zan ederek hepimizin bir Leyla’nın aşkından Mecnun olduğumuzu düşünmek istiyorum ama yine de aşk Leyla’nın aşkıysa selam Mevlâ’nın selamı. Yalancıktan da olsa bir gülümseme, ağzımızı bile açmadan başımız ile hafif bir selamlama çok mu zor?
   Kızanlar kızmasın ama üzülenler üzülsün ta ki bu ayıbımızı örtene, bu eksiğimizi giderene kadar. İşçisiyle, çiftçisiyle, yerlisiyle, yabancısıyla, esnaf, memur, öğrenci, işsiz, ev hanımı, emekli, asker ve bilcümle bu şehrin suyunu içenler, rüzgârından kaçanlar, ömrünü burada geçirenler esefle söylüyorum ki “bu utanç bizim”. Başımız hâlâ önde, başımız hâlâ eğik.

   Selam olsun sizlere ey başı önde gezenler, selam.

Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa