Kaçak
Sadece görenin yorumlayabileceği bir rüya gördüm. Bilmediğim bir şehirde,
bilmediğim bir evdeydim. Kaçırılmamıştım. Hırsız değildim. Kaybettiğim
geçmişimi arıyordum her yanda. Köşesinde imzamın bulunduğu tablolar, çok
eskiden satın aldığım oyuncaklar içinde… Onu bir bulsam, değiştirecektim. Bir
uyusam uyanamayacak kadar yorgundum.
Günlük telaşların içinde olmuyordu. Tam bir hatıra ile yanıma
sokulacakken "çay ister misin?" ya da "bugün doktordan randevu
alacaktık, unutma" diyen bir ses…
Ben zaten hiçbir şeyi unutmuyordum ki. Onu nasıl unutmuştum sahi?
En son içinde tifo geçen bir yazı yazıyordum. Mevsim yazdı. Sigara üstüne
sigara içiyordum. O köşede oturuyordum. Balkondan içeri rüzgar giriyordu. Krem rengi perdeler havalanıyordu. En
son, bu rüzgarlara imrenmiştim. Bu her yana dokunan, her şeyi gören rüzgarlara…
O zamanlar şarkılar böyle değildi. O zaman insanlar yirmi sekiz yaşında
ölüyordu. Yirmi yedi ölmek için erken, yirmi dokuz geçti. Ben de yirmi sekiz
yaşında bir ümidi öldürdüm. Tam vakti dedim.
Bu kadar yeter, dedim. Öldürürken polise ne diyeceğimi de düşünmedim. İnsan
öldürürken sadece öldürmeyi düşünüyor. Ve sonra bunca şeyi nerede unutacaksa
oraya gitmeyi…
Ben de gittim.
Bir ara gittiğim yerde, çok da emin değilim ama, ağlamıştım. Aylar
geçmişti. Vicdansız olduğumu mu ne hatırlamıştım. Gece, karşımda bilmem hangi
arkadaş, elinde kocaman bir şarap kadehi… Dediklerimi dinliyordu. Başını
sallıyordu. Üzgün görünmek ister gibi
bakıyordu. Yine de kadeh ondan daha samimiydi.
Birbiri ardına kurduğum senaryolar gittikçe tatsızlaşıyordu. Mutlu başlayan kaçış kabuslarımda intiharlar biriktiriyordu. Sonra kendimi avutup kaldığım yerden devam ediyordum günlük telaşıma. O zamanlar
"gelirken ekmek al" ve "ne yapmayı düşünüyorsun?" popülerdi.
Ekmeği alıyordum ama ne yapacağımı bilmiyordum. Dahası bu soruyu duydukça
yapacağım ne varsa vazgeçiyordum. Kime ekmek almalıydım? Bu çok zor bir soruydu.
Karanlık bir gecede, karanlık suların üzerinde, belirsiz bir geleceğe yol
almayı seçtim. Artık tifo yoktu. Artık o köşe yoktu. Bir ben vardım. Geçmiş
yoktu.
Etiketler: M. Pınar Andaç
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa