30 Ocak 2014 Perşembe

BİLİNMEZE YOLCULUK (Fıkra)


Bilinmeze yolculuk olarak tanımlayabileceğimiz hayatın karşımıza çıkaracağı sayısız iniş ve çıkışlarda hangimizin ne kazanacağı ya da ne kaybedeceği kuşku götürmez şekilde belirsizdir. Bu yolculukta neyin nasıl yaşandığı değil, yaşananlardan zevk alıp almadığımız önemlidir. Acıdan ders, mutluluktan haz almaktır esas olan. Sahip olduklarımızla en kaliteli şekilde yaşamaya bakmalıyız. Eksiklerimize gocunup dövünmek yerine elimizdekiyle en iyi şekilde yaşayıp hayata dört elle sarılmak hayat ödevimizdir.
İnsanların içinde bulundukları zaman ve mekâna göre şekillenen çeşitli rol ve statüleri bulunur. Hayatın maddi ve manevi öğelerinin istenilen düzeye doğru hareket edebilmesi için kendinde olanla barışık olmalısın. Kendini sevmeli, eksi ve artısıyla “Ben buyum!” diyebilmelisin.
Somut olanla yani sahip olduklarınla sürdürdüğün macerayı yaşanır kılmak varken çaresizce soyut olanların yani düş ve isteklerin peşinden mutsuzluktan umutsuzluğa koşmak niye? Nedendir bilinmez insanın tatminsizliği. Yaradılıştan beri mi böyleyiz, yoksa bunca manasız arzuyla kirlettiğimiz ruhumuzun bir intikamı mı bu?
Yaşayanlar içinde en üstün varlık olmanın bütün nimetlerinden en iyi şekilde faydalanmak aslî görevimizken neden yeni yeni uğraşlar yaratıp kendimizi zora soktuğumuzu bilmeden bize verilen ömrü tükettiğimizi açıklamanın bir yolu yok. Kendiyle barışık insanların her türlü eksikliklerine ya da yanlışlarına rağmen başarılı ve mutlu olabildikleri sayısız kere kanıtlanmışken yolumuzu bu yöne çevirmememiz akıl dışılıktan başka bir biçimde tanımlanamaz. Hayatımızı başkalarının sözlerine, görüşlerine, isteklerine ve doğrularına göre yaşamak için verdiğimiz bunca emek niye? Herkese bir hayat verilmişken neden herkes kendi hayatıyla ilgilenmez. Birileri kendi hayatını ötekilerin eline bırakarak sıfırı yaşarken birileri kendi hayatı dışında başkalarınınkini de yöneterek ya da başka hayatlara sık sık müdahale ederek sayısız hayatı yaşar. Buna izin vermek en büyük engel değil midir?
Bedensel ya da zihinsel engelden daha da kötüsü kendi hayatını kontrol edememe durumu, kendi hayatına yön verme eksikliğidir.
Sahip olduklarınıza sarılın ve yaşayabildiğiniz en yüksek kalitede yaşayın hayatı. Unutmayın kaçan balık büyük olur; ama kaçamayan da açlığınızı bastırır. Asla büyüğü kaçtı diye küçüğü tekrar denize atmayız. Hayatınızı yönetirken de böyle davranın. Her kimseniz o kişi olmanın tadına vararak yaşayın.


Etiketler: ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa