BİLİNMEZE YOLCULUK (Fıkra)
Bilinmeze
yolculuk olarak tanımlayabileceğimiz hayatın karşımıza çıkaracağı sayısız iniş
ve çıkışlarda hangimizin ne kazanacağı ya da ne kaybedeceği kuşku götürmez
şekilde belirsizdir. Bu yolculukta neyin nasıl yaşandığı değil, yaşananlardan
zevk alıp almadığımız önemlidir. Acıdan ders, mutluluktan haz almaktır esas
olan. Sahip olduklarımızla en kaliteli şekilde yaşamaya bakmalıyız.
Eksiklerimize gocunup dövünmek yerine elimizdekiyle en iyi şekilde yaşayıp
hayata dört elle sarılmak hayat ödevimizdir.
İnsanların
içinde bulundukları zaman ve mekâna göre şekillenen çeşitli rol ve statüleri
bulunur. Hayatın maddi ve manevi öğelerinin istenilen düzeye doğru hareket
edebilmesi için kendinde olanla barışık olmalısın. Kendini sevmeli, eksi ve
artısıyla “Ben buyum!” diyebilmelisin.
Somut olanla yani sahip olduklarınla sürdürdüğün macerayı yaşanır kılmak varken çaresizce soyut olanların yani düş ve isteklerin peşinden mutsuzluktan umutsuzluğa koşmak niye? Nedendir bilinmez insanın tatminsizliği. Yaradılıştan beri mi böyleyiz, yoksa bunca manasız arzuyla kirlettiğimiz ruhumuzun bir intikamı mı bu?
Somut olanla yani sahip olduklarınla sürdürdüğün macerayı yaşanır kılmak varken çaresizce soyut olanların yani düş ve isteklerin peşinden mutsuzluktan umutsuzluğa koşmak niye? Nedendir bilinmez insanın tatminsizliği. Yaradılıştan beri mi böyleyiz, yoksa bunca manasız arzuyla kirlettiğimiz ruhumuzun bir intikamı mı bu?
Yaşayanlar
içinde en üstün varlık olmanın bütün nimetlerinden en iyi şekilde faydalanmak
aslî görevimizken neden yeni yeni uğraşlar yaratıp kendimizi zora soktuğumuzu
bilmeden bize verilen ömrü tükettiğimizi açıklamanın bir yolu yok. Kendiyle
barışık insanların her türlü eksikliklerine ya da yanlışlarına rağmen başarılı
ve mutlu olabildikleri sayısız kere kanıtlanmışken yolumuzu bu yöne
çevirmememiz akıl dışılıktan başka bir biçimde tanımlanamaz. Hayatımızı
başkalarının sözlerine, görüşlerine, isteklerine ve doğrularına göre yaşamak
için verdiğimiz bunca emek niye? Herkese bir hayat verilmişken neden herkes
kendi hayatıyla ilgilenmez. Birileri kendi hayatını ötekilerin eline bırakarak
sıfırı yaşarken birileri kendi hayatı dışında başkalarınınkini de yöneterek ya
da başka hayatlara sık sık müdahale ederek sayısız hayatı yaşar. Buna izin
vermek en büyük engel değil midir?
Bedensel
ya da zihinsel engelden daha da kötüsü kendi hayatını kontrol edememe durumu,
kendi hayatına yön verme eksikliğidir.
Sahip
olduklarınıza sarılın ve yaşayabildiğiniz en yüksek kalitede yaşayın hayatı.
Unutmayın kaçan balık büyük olur; ama kaçamayan da açlığınızı bastırır. Asla
büyüğü kaçtı diye küçüğü tekrar denize atmayız. Hayatınızı yönetirken de böyle
davranın. Her kimseniz o kişi olmanın tadına vararak yaşayın.
Etiketler: Çayyaş Edebiyat, Demet Yener
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa