29 Eylül 2013 Pazar

Güneş. Aydınlık.


Güneş. Aydınlık. Gözlerimi aralıyorum. Sevinçle gülümsüyor gün. Farkındayım. Kuşların sesleri, cadde gürültüsü. Arabalar. İnsanlar olmalı. Evlerinden çıkan insanlar. İşlerine giden insanlar. Gözlerimi kapatıyorum.
Dün de böyle uyanmıştım. Önceki gün de. Yine gülümsemişti gün. Bana mı? Emin değilim. Bu gülümsemeye yaraşır bir şey bekledim. Bekliyorum. Çok oldu. Ne kadar? Emin değilim
Bazen bir müzik arıyorum bunu değiştirecek. Sevinçli hayat seslerine karışmak için. Karanlıkta dans eden siluetler. Çok mu mutlular emin olmak için. Arada kaybolmak için. Ben de sizdenim.
Kuşlar. En mutlusu. Hayır uçtuklarından değil. Güdüleri. Sabah oldu, yeni gün. Nasip. Şükür. Cıvıltılar.
Ne zaman başladığını tam bilmiyorum. Daha okuldaydım belki. Gençtim ama. Görenlerin inkâr edemeyeceği kadar. Her gün aynı şeyler oluyordu. Yarına dair bir tasavvur yoktu. Sabah kalkıyordum. Gece yatıyordum. Gün aynı renk. Çocukken nasılsa hâlâ aynı. Oysa başka başka renkler vardı düşümde daha. Onları hiç göremedim. Ve görememiş onca insan. Onların öldüğü evdeyim. Kaç ömre acımamış. Acımaz bana.
Şu balkonda hayaller kuran kızı tanıyorum. Annem. Kibrit kutuları var. Aşk mektupları. Yabancı plaklar. Kahkahalar. Renkler onun etrafında toplanmış. Herkes görüyor. Solana dek izliyorlar. Karanlık bastırıyor.
Düşündükçe kısalıyor hayat. Bitiveriyor dünya aklımda. Anlatılan anılardan kurduğum geçmiş benim oluyor. Anneannemin yerine Bulgaristan'da doğuyorum. Ankara'ya geliyorum. Kibrit kutularında aşk mektuplarım var. Balkonumda. Annem kadar renk. Ölüyorum. Yetmiyor, bir daha ölüyorum. Unutuyorlar. Hatırlıyorum.
Tükeniyorum böyle.
Kalkıyorum. Pencerenin ardı başka. Başka bir gerçek. Bakıyorum. Birkaç danslık ömrü var hepsinin. İçlerine karışacağım. Sesler olacak. Renkler. Kokular. Geleceğe gitmek sonra dörtnala.
Gün bitecek. Gün yine gülümseyecek.
S.T.





Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa